Nuran YILDIZ

BOŞVERSENİZE…

----- 30.12.2009 - 00:01 -----

Diyorlar ki “ülke alt üst, TSK konusunda kitap yazmışsın olup bitenlere dair bir cümle etmiyorsun.”

Diyorlar ki “iletişim hocasısın şu medya kepazeliğiyle ilgili bir yorum çıkmıyor ağzından.”

Diyorlar ki "Sen sus desek de susmazdın. Törpüle dilini biraz desek de sivrilttikçe sivriltirdin, şimdi konuşmuyorsun."

“Ne oldu?” diyorlar, “Dağlardan ses geldi, şu olup bitene dair seni ara ki bulasın.”

Ben de diyorum ki baksanıza koskoca MGK bildirisinde bile bir tek cümle var mı gündeme ilişkin? Yok. Sanki yan ülkenin MGK’sı gibi o kadar konuya uzak.

Diyorum ki baksanıza gündemi saniye saniye takip edenle, hiç etmeyen arasında, çok bilenle hiç bilmeyen arasında bir fark var mı? Yok.

Diyorum ki benim yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var; Nasılsa hiçbir şey göründüğü gibi değil, ne diye görünen üzerine kendimi yorayım ki?

YENİ YIL DİLEKLERİM

Yeni yıl yazısı yazmadan olur mu? En sevdiğim yeni yıl yazımdan bir cümle var ana sayfadaki fotoğrafımın altında. Zaten o cümleye tıkladığınızda o yazıma gideceksiniz.

Bu kez ben de modaya uyacağım, direnmeyeceğim. Baktım herkes nasılsa tutmayacağı bir yığın yapılacak-yapılmayacak listesi sıralamış.

İşte 2010’da benim yapacaklarım;

1. “Aşk Yüzyılı Bitti” kitabımı yazmayı bitireceğim.

2. Uzun zaman ara verdiğim şiir arkeolojisi işine geri döneceğim. Dillere pelesenk olan değil, zamanın içine gömülü olanları kazıp çıkaracağım.

3. Televizyonda görün, gazetede yaz, radyoda konuş taleplerine kulaklarımı tıkamayı sürdüreceğim.

4. Çocuk gülücükleri biriktireceğim, yine çocuk sevindireceğim.

5. Uğur Dündar’ın spor yazılarını okumaktan vazgeçmeyeceğim.

6. Hakan Gündüz dinlemeye devam edeceğim. “Kadınlar kendilerini güldüren adamları neden sever?” sorusuna Hakan Gündüz örneğinden hareketle yanıt arayacağım.

7. Çözemeyeceğim kesinleşen sorunları çözmeye çalışmaktan vazgeçeceğim.

8. Daha az şeyle yetinip daha çok boş vakit bulacağım.

9. Yılın bir yerinde yogaya başlayacağım, yoga hocası Özlem hanımı böylelikle şoke edeceğim.

10. Geçen yıl denediğim hamur işleri yapmayı bu yıl öğreneceğim.

Ve de “yapmayacaklarım” listem;

1. Yine hiçbir Türk filmine gitmeyeceğim. (Cem Yılmaz’da bunu başarabilir miyim?)

2. Yine Ahmet-Mehmet kar(ın)deşleri, Hasan Cemal’i, Can’ı, Oral’ı, Cengiz’i, Şamil’i okumayarak aklıma mukayyet olacağım.

3. Uğur Dündar’ın Fenerbahçe üzerine yazdığı yazıları okumayacağım.

4. Yine enginar, karnabahar, brokoli yemeyeceğim.

5. Zayıflamaya çalışan arkadaşlarımla dalga geçmeyeceğim.

6. Araba kullanırken beni çıldırtsalar da küfür etmeyeceğim.

7. Kedisi, köpeği olan evlere yine girmeyeceğim.

8. Dersime benden sonra giren öğrencileri yine derse almayacağım.

9. Bu yıl da saçlarımı kestirmeyeceğim.

Sevgili okura not:Hani iki önceki yazımda “Okurlarımızın olduğu 25 ülkeyi sayıp “Nijerya, Meksika, Sudan neden yok acaba?” diye sormuştum. Saydığım ülkelere Libya, İsveç, İsviçre de katıldı, Nijerya, Meksika, Sudan halâ yok:))

AKLIMDA KALAN

Değişik bir yeni yıl ve şarap yazısı: Hürriyet Pazar’da Gence Alton’ın yazısı bu yıl yeni yıl sofrasına dair okuduğum en güzel yazıydı. Gurmelerin o epeyce yukarılara koydukları şarabı, o zirvelerden alıp toprağın üzerine, elimizin altına koyuvermiş Alton. Şarabı öyle sıradanlaştırmış ki su gibi şarap içesi geliyor insanın. Kadehimizle baş başa zaman geçirirken zihnimiz destek vermeliymiş. Su gibi lök lök değil (benzetme benim) adam gibi (benzetme benim) düşünerek yudumlayacakmışız. Şaraptan çekinmeyecekmişiz, çünkü milyon türü de olsa hepsi de fermente üzüm suyuymuş alt tarafı! Şarabın bağcısının, yapımcısının, uzmanının en azından bir ayağı hep yere basmalıymış. Bence asıl içicisinin bir ayağı yerde olmalı. Bu da benim eklemem. Çünkü şarap bir tarım ürünüymüş sonuçta. Asmanın kökleri toprağın altındaymış çünkü. Gence Beyin bu saptamalarına bayıldım. Bir de şu saptamasının şirinliğine bakın: Özel şişelere hakkını vermeliymişiz. Doğru zamanda, doğru mekânda, doğru kişilerle paylaşmalıymışız. Benim gibi rakıseverlerin canını sıkacak sözler de etmiş. Şarap maneviyatmış, tadının muhabbetle güzelleştiğini asla unutmamalıymışız. Hemen bu kısma şerh koyuyorum ve diyorum ki muhabbetin içkisi rakıdır, dostla muhabbette iyi gider, şarap aşkın içkisidir sevgiliyle muhabbette iyi gider.