Nuran YILDIZ

BAŞBAKANIN YERİNDE OLMAK İSTEMEZDİM!

----- 09.06.2010 - 00:01 -----

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu dün Meclis grubunda konuşuyor.

O konuşuyor, benim aklımdan bu cümle geçiyor: Başbakanın yerinde olmak istemezdim!

Kılıçdaroğlu konuşurken dinleyen herkesin yüzüne bir keyif tablosu asılıyor sanki. Keyif salondan çıkıp sokağa yayılıyor.

Erdoğan’ın karşısına Erdoğan’dan daha etkili bir hatip çıkıyor nihayet. Erdoğan’ın başvurduğu hiçbir alengirli yola sapmıyor. Sade. Naif. Anlaşılır. Etkili. Tanıdık.

“Recep Bey” hitabıyla, nezaketle de hasar verici olunabileceğini gösteriyor. İlginç değil mi?

“Hz. Ömer kendi işini yaparken kendi mumunu, devletin işini yaparken devletin mumunu yakardı” diyor. Hem eleştiriyor hem de dini referansları Erdoğan’ın elinden alıyor.

Çiftçiye “Ananı da, babanı da, bacını da al sandığa gel” diyor, Erdoğan’ı kendi sözleriyle saf dışı ediyor.

“Kameraların önünde ‘one minute’, kapalı kapıların ardında ‘yes please’ ” diyor, Erdoğan’a oyun alanının eskisi kadar boş olmadığını gösteriyor.

Başbakan dün Kılıçdaroğlu’nu izlemişse kendisi bile kendisinin yerinde olmak istememiştir…

Sokağa çıkıyorum. Herkes Kemal Beyin grup konuşmasını anlatıyor, sanki kendileri konuşmuş gibi heyecanla…

AKLIMDA KALAN

“Siz buralı mısınız?” Sorusu: NTV’de “Tadı Damağımda” yemek programını sunan gurme Vedat Milor, Mardin’de Kenan İmirzalıoğlu ile karşılaşmış. İmirzalıoğlu’nu tanımamış ve sormuş: “Siz buralı mısınız?” Gazeteler konuyu “Aaaa, adama bak koskoca İmirzalıoğlu’nu tanımamış” tonlamasıyla verdi. Oysa Milor bu basit soruyla, medyaya yapışmayan yaşam şeklinin de olduğunu göstermiş. Milor bu basit soruyla, insanın insana, tüm sıfatlardan arınarak sorabileceği saf soruların da olabildiğini göstermiş. Milor bu basit soruyla, birbirini tanımayan iki insanın konuşması için “o yer”in iyi bahane olabileceğini göstermiş. Milor bu basit soruyla, kendisinin “o yerde” yabancı olduğunu da söylemiş. Haberi okuduğum an en son ne zaman, kime bu soruyu sorduğumu düşündüm, bulamadım.