Nuran YILDIZ

İKİ…

----- 03.09.2010 - 00:01 -----

Ben ve sen…

İki sözcük. İki insan.

Bir yalnızdır. Üç kalabalık. İki yalnızla kalabalığın ortasında.

Bir oturabilir. İki dans edebilir.

Bir susar. İki konuşur.

Bir yürürken adımlarını sayar. İki “Bak, gelmişiz” der.

Bir gözyaşı bitinceye kadar ağlar. İki olunca biri ağlarken öbürü ya mendilini ya da omzunu uzatır.

Bir avuç açar. İki alkış tutar.

Bir şarkı söyler, kendi sesinden kendi kahrolur. İki şarkı söyleyince sesler birbirine karışır.
Bir düşünür. İki tartışır.

Bir ağlar, gülemez. Gülerse sonu tedavidir. İki hem ağlar hem de güler.

İki’yi severim. Hiç iki üzerine düşündünüz mü?

BEN DEMİŞTİM!

ÇGD yani Çağdaş Gazeteciler Derneği referandumda “hayır” oyu için çağrıda bulunmuş.

ÇGD. Hani Arınç’ın “Bu derneğin adını hiç duymadım” diyerek tavır koyduğu, hoşlanmadığı dernek var ya o.

9 Ağustos’ta yazmıştım. Bu ülkenin medyası başka, gazetecisi başkadır demiştim. Neredeyse 24 saat “evet” propagandası yapan medyada çalışan gazeteci o medyanın kapısından çıkar, “hayır” oyu vermeye gider diye.

AKLIMDA KALAN

Bir insan strese girerse bilinçaltı ortaya çıkar saptaması: Başbakan Erdoğan Tekirdağ’da diyor ki “Oyunuz evet olursa ak sayfa açacağız.” Mevcut durumun hiç de öyle ak olmadığını, sekiz yılda yaşananların kara sayfadan ibaret olduğunu Başbakanın ağzından duymuş olduk böylece. Çevre Bakanı, çevreci Tarkan’a “Sen kendi işine bak, ben şarkı söylüyor muyum?” diyor. İşte size demokrasiyi getireceğini vadeden AKP’nin muhalif söyleme karşı gösterdiği tavır. “Hayır” oyları yükseldikçe stresleri de yükseliyor ve gerçek apaçık ortaya çıkıyor. Garip.