Nuran YILDIZ

CHP: MUHALEFETİN İÇİNDE MUHALEFET

----- 04.12.2011 - 00:01 -----

Medyada yine o bildik haber başlığı: “CHP’de parti içi muhalefet toplanıyor.” Ne kadar eski yüz varsa hepsi, kameralar önünden resmi geçit yapıyorlar.

Parti içi muhalefetin lideri olarak Önder Sav sunuluyor. Oysa Önder Sav yine, en iyi bildiği işi yapıyor: İnsanları dinliyor.

Kazan kaldırmaktan sorumlu gibi sunulan Önder Sav, kendisini ifade etmeye gerek görmeyen biri. CHP’de ne zaman, ne yolunda gitmezse başlar ona çevriliyor. O da yanıt vermeye tenezzül etmeyince haksızlıklar sırtına yapışıp kalıyor.

Yeni tanıştığımız zamanlardı, “Örgüt sizi neden seviyor?” diye sormuş, “Çünkü onları dinliyorum” yanıtını almıştım.

Madem parti içinde muhalefet yeniden kıpırdanıyor. Madem fatura yine Önder Beye çıkacak, kendisine birkaç önerim olacak:

Önder Bey bilirim sözlerime değer verirsiniz. Çıktıysanız bir yola, bu kez kendinizi de, derdinizi de anlatmaya tenezzül ediniz.

Önder Bey, CHP kamuoyu artık eski yüz istemiyor. Mümkünse onları gözden uzak tutunuz, mümkünse görüş mörüş beyan etmesinler. İnsanda dirilmiş ölü hissi uyanıyor.

Önder Bey, zamanın ruhunu yakalayabilen, yeni ve genç isimleri öne çıkarınız.

Önder Bey, size Baykal’la barışmanızı önerenlere sakın ola kulak vermeyiniz. Onlar Hükümetin ekmeğine yağ sürmek isteyenlerdir. Şimdiki CHP yönetiminden rahatsız olanlar bile, bu yönetimin tek artısının Baykal’ın gitmesini sağlamak olduğunu düşünüyorlar.

Unutmayınız Önder Bey, aynı dere suyunda iki kez yıkanılmaz.

BİR FUTBOL BİLGESİ: AYHAN BERMEK

Türkiye Futbol Federasyonu tarihinin en zorlu sürecini yaşıyor. Bu süreci de “ben merkezli” bir federasyon başkanı ve onun yıllardır neden orada oldukları anlaşılamayan yardımcıları hiç yönetemiyor.

Geçen akşam, tv kanallarının birinde Ayhan Bermek konuşuyordu. TFF’nin eski yöneticilerinden. Zeka fakiri futbolumuzun en akıllı adamı bence.

Akıllı insanlar kendi iletişimlerini yönetmeyi bilmezler. Etraftaki onca aptala bakıp, kendi akıllarına tapmaktan olsa gerek.

Bermek, Federasyonla ilgili öyle eleştiriler yapıyor ki, Federasyon Başkanı Aydınlar, az birazını hayata geçirse birazcık rahatlardı.

Kendisini zor kararların beklediği Aydınlar, tüm çekişmeleri bir yana bırakıp, danışmanlık desteği alacağı bir “akil futbol adamları kurulu” oluşturmalı.

Bermek’i iyi tanıyan bir arkadaşıma “Neden Bermek’in daha etkili olmanın yollarını aramadığını” sordum, birikimli insanların köşeye çekilip olup biteni seyretmesi sinirimi bozar çünkü.

Arkadaşım “o bağlantısız biri” dedi. Kendisi bağlantısızlığa taktığı için. Elinde çekiç olan adam, her şeyi çivi gibi görürmüş durumu.

Bağlantısızlık, hiç kimseye tabi olmamak ise, bu o kişiye konuşma özgürlüğü vermez mi? Olup biteni seyretmek Ayhan Bermek gibi bir adamın yapabileceği bir şey mi?

Küçük not: Bermek konuşurken, Çinlilerin beddua etmek için kullandıkları bir sözü söyledi: “Belirsizlikte kal!” Bayıldım.

OMARA…

Ne zaman kendimi bir hüzne bırakmak istesem, onun sesi doldurur evimin içini: Omara Portuondo.

Kübalı, 80 yaşındaki bu muhteşem sesli kadın 6 Aralık’ta, İstanbul Ora Arena’da! Bir tek böyle zamanlarda İstanbul’da olmadığıma üzülüyorum.

Hayatının sonlarına yaklaşmış Omara’yı sahnede izleme fırsatını kaçırmayın İstanbul’daysanız. Ben de sizi kıskanmaktan öleyim.

AKLIMDA KALAN

Kendisine hayran bırakan bir özgüven: Özgüven, sınırları dikkatle çizilmesi gereken bir kavram. Azı zavallıdır, çoğu iticidir. Kıvamında olanı ise hayranlık uyandırır. 77 yaşındaki sanat tarihi profesörü Nurhan Atasoy’un özgüvenine hayran oldum. “Bilim insanı öyle çok popüler olmaz” diyor. Her zaman altına imzamı atacağım bu sözün sahibi Prof. Dr. Atasoy, bilim dünyasında olması gerektiği gibi kendi camiasında çok popüler olduğunu belirtiyor ve ekliyor: “Türkiye’de çok tanımıyorlar ama Hindistan, Mısır, İspanya, Londra’da çok güzel tepkiler alıyorum. Çok şımartılmış bir bilim insanıyım. Bir doğum günü yaptılar, dünyanın önemli bilim insanları bir gece için çıkıp geldi. Beni tanımamak, tanımayanların eksikliği.” İşte budur: Beni tanımamak tanımayanların eksikliği!