Nuran YILDIZ

ASLA, ASLA DEMEYECEKSİN!

----- 15.02.2012 - 00:01 -----

Aziz Yıldırım, aklından Fenerbahçe başkanı olmayı geçiren Mehmet Ali Aydınlar’a “Asla Fenerbahçe Başkanı olamayacaksın” demiş.

Aziz Yıldırım aslında doğru söylüyor.

Aydınlar’ın kısa Türkiye Futbol Federasyonu Başkanlığı sürecinde gördük ki, ne yönetmeyi, ne de iletişim kurmayı biliyor.

İstifasının hemen ardından hukuk danışmanlarının yaptığı açıklamalara bakarsak, ekip seçmeyi de bilmiyor.

Fenerbahçe’nin Şampiyonlar Ligi’nden mahrum bırakılmasındaki rolü tartışılırken, sinirler tavan yapmışken, Fenerbahçe’ye başkan olmak istediğini açıklamasından anladığımız kadarıyla zamanlama konusunda da fikri yok.

En önemli kriz hakkında, kapalı kapılar ardında Aykut Kocaman gibi bir teknik adamla, Rıdvan Dilmen gibi bir televizyon yorumcusuna açıklama yapmasından da anlaşıldı ki muhatapları konusunda da kafası karışık.

İnsan üzülmüyor da değil, durumuna. Bir insan bu kadar mı el yordamıyla yaşar hayatı? Ya da parasına bu kadar mı güvenir?

Kısacası, Aydınlar’dan Fenerbahçe başkanı olmaz, normal koşullarda. Ama Federasyon başkanı da olmazdı, oldu!

Mevcut kulüp başkanları olduğu sürece, Aydınlar Federasyona yeniden başkan da olur. Bir gün gelir Fenerbahçe’ye başkan da.

Liyakat diye bir kavramı yedi kat yerin dibine gömmedik mi uzun zamandır?

Hem Aziz Beye bu telaşı içinde anımsatmak isterim ki, bu ülkenin yakın tarihinden de, uzak tarihinden de “asla” denen şeylerin gerçekleştiği durumları çıkarsanız geriye pek bir şey kalmaz.

Kişisel tarihlerinize bakın, “asla” deyip de, “asla”ların gerçekleştiğini görebilirsiniz.

O yüzden Aziz Yıldırım’a “Asla, asla demeyeceksin” derken, Aydınlar’ın Fenere başkan olduğunu düşünüyorum da… Fenerbahçe’ye Allah kolaylık versin o zaman.

KAŞAR KALP!

Hep derim ya, reklam ve pazarlama dünyamız tıkandı kaldı diye. Komedyenleri çıkarsanız geriye kayda değer reklam kalmıyor.

Komedyenlerin ürün satışına katkısı ayrı konu. Tartışmalı.

Süt ürünleri markası Yörsan, kalp şeklinde kaşar çıkarmış, iyi mi?

Yaşadıkları toplumdan bu kadar kopuk bir ürün planlaması, satış stratejisi düşünün. Şaka gibi…

TOPBAŞ’IN YEREL SEÇİM ADAYLIĞI

Kadir Topbaş, İstanbul Büyükşehir Belediyesi için yeniden adaylığını açıkladı. Ivırıp kıvırmadı. “Genel başkan ne görev verirse” demedi.

Hem de yerel seçimlerden iki yıl önce.

Biz bu ülkede, adayların kesinleşme süresinin son dakikalarında aday belirlendiğine tanığız.

Son güne kadar genel başkan dışında belediye başkanı adaylarını bilmediğimiz çoktur.

Oysa…

Seçim gününden ne kadar önce adaylar kesinleşirse o kadar doğrudur. Seçmenle adayın birbirlerini doğru konumlayacak zamanları olur.

AKLIMDA KALAN

Başkasının yüzünü taşıyacaksın, psikolojik sorun yaşamayacaksın garipliği: Bir aydır, şaşkınlıkla, film izler gibi izliyoruz. Antalya’da, Prof. Dr. Ömer Özkan ve ekibi başarılı bir yüz nakli ameliyatı yaptı. Dün, yüzü değişen Uğur Acar’ın yeni halini gördük. Başka birinin yüzünü, başka birinde görme fikrine biz bile alışamamışken, nakil yapılan hastanın psikiyatrik sorunu yokmuş! Öyle diyor doktorları. Aklım bu durumu almıyor. Üstelik, Uğur Acar yeni yüzü için son derece doğal şekilde “Bundan daha iyisi olamaz” demiş. Hiç inandırıcı gelmiyor. Sanki ilk günden bugüne iyi bir iletişim yönetiminin son halkası gibi duruyor. Böyle büyük bir operasyonun bugün için psikolojik hasarı olmayabilir ancak, olup bitenleri net olarak anlamaya başladıkça sıkıntı da başlayacak bence. Kafamdaki soruları Üniversitemin psikiyatrlarından Meram Can Saka’ya sordum. Beni doğruladı, “bugün hasta duygularını kontrol altında tutacak kadar güçlü olsa da, zaman içerisinde durumunu sorgulayabileceğini” söyledi. Başka türlüsü mümkün değil. “Ben kimim?” sorusu, insanlık tarihinin en tehlikeli sorusudur çünkü.