Nuran YILDIZ

28 ŞUBAT VE HOLLYWOOD’UN NE İLGİSİ VAR?

----- 16.04.2012 - 00:01 -----

İki yıl önce Antalya Film Festivali çerçevesinde, Hollywood ve Pentagon işbirliğini içeren bir konferans vermiştim.

Filmlerin, dizi filmlerin, çizgi filmlerin orijinal senaryolarını, bir de Pentagon’un onayından geçtikten sonraki çekilmiş sahnelerini örneklemiştim.

Konferansa, “Bu sunumu izledikten sonra bir daha film izlemek istemeyeceksiniz, özür dilerim” sözleriyle başlamıştım. Konferans bittiğinde dinleyicilerin yüzleri allak bullaktı. Müjdat Gezen, Can Ataklı şahittir.

28 Şubat gözaltılarıyla ilgili haberi okurken o konferansı hatırladım.

Emekli askerlere gözaltında, senaristlere dizi filmlerde laiklikle ilgili vurgu yapılması siparişi verip vermediklerini sormuşlar.

Yanıtları ne oldu bilmiyorum, ama öyle bir şey olmuşsa çok şaşırırım. Çünkü Türk ordusu, sinema ve dizi sektöründe imaj üretimi konusunda acemiden öte bir haldedir.

Yeri gelmişken ABD’de, Pentagon’un sinema ve dizi sektörüyle işbirliğine ayırdığı milyarlarca doları anımsatmam ve birkaç örnek vermem gerek.

Çoğu insan Hollywood’un diğer adının “milli güvenlik sineması” olduğunu bilmez. Hollywood filmlerinde görmeye alıştığımız klişelerden bir kaçını sıralayayım:

- Dünyayı ABD askerleri kurtarır, düşman ister dünyalı isterse uzaylı olsun bu hep böyledir.

- Kötü askerler film sonunda ya ölürler ya da cezalandırılırlar.

- Bir Amerikan askeri bir düşman ordusunun üstesinden gelebilir.

- Amerikan askerleri asla esir alınamaz, alanlar mutlaka ölür, esir askerler mutlaka kurtulur.

- Aile bir araya gelirse her zorluğu (doğal felaketler, uzaylılar vs.) yener.

Amerikan yönetimi kendi ordusuna bakanların “silahlı bir güce” değil, “güvenliğin teminatı” bir kuruma bakıyor olmasını ister. İçinde asker geçen tüm film ve diziler, orduyu sempatik göstermeli, halk tarafından benimsenmesine hizmet etmelidir.

Örneğin “Kara Şahin Düştü” filmini izleyenler filmin, helikopterdeki askerlerin aşağıdaki domuzları gördükleri andan, avlanan domuzların yendiği sahneye zıpladığını görürler. Hayvanları öldüren asker imajı tepki çekebilir düşüncesiyle avlama sahnesi çıkarılmıştır.

“Rambo” ve “Uzay Yolu” serilerinde senaryolar Pentagon’un istediği şekilde yazılmıştır. Evinizde, sıcak koltuğunuza gömülüp televizyonda izlediğiniz tüm filmlere biraz daha dikkatli bakın.

Masum film yoktur.

Yalnızca filmler olsa iyi, dizi filmler ve çizgi filmler de ABD askerine hizmet için vardır.

Meşhur köpek Lassie’yi bilirsiniz. Bölümlerinden birinde kanattaki yapım hatası nedeniyle Cessna tipi bir uçak düşer. Lassie de kazadan yaralı kurtulanları bulacaktır. Pentagon, ordunun hatalı uçaklar satın aldığı imajı yaratacağını, yapım hatası yerine buzlanma nedeniyle uçağın düşmesinin uygun olacağını belirtir, dizi o şekilde çekilir.

Peki masum Mickey Mause çizgi filmleri? Onlarda da orduda rahat yataklar olduğu söylenir, Mickey marşı çalınır.

Binlerce örnek sıralanabilir.

Konu ilginizi mi çekti? Bu konuda yazılmış pek çok kitap var. En iyisi okumayın, bizimkilerle onları kıyaslayınca sinirleriniz bozulur, kesin.

AKLIMDA KALAN

“İstanbul güzel, Ankara çirkin”miş: İstanbullu okur kızacak yine. Sevgili Hocam Kurthan Fişek bir kitap yazmış, o keyifli üslubuyla: “Burası Ankara.” Diyor ki Kurthan Hoca “İstanbul’da asansörde sırf laf olsun diye sordum: Cumhurbaşkanı kimdi diye. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer o sırada. Muhtelif görüşler atıldı ortaya. ‘Sezen Cumhur Önal mıydı?’ diyen oldu. (…) Doğru cevabı bulamayınca konuyu değiştirdim: ‘Hande Ataizi en son kiminle beraber?’ Yedi kuşak öncesine kadarki beraberlikleri sayıldı.” Size Kurthan Hoca abartmış gibi mi geliyor? Emin olun abartmıyor. Ben buna benzer ne örnekler biliyorum. İşte bu yüzden İstanbul, Ankara’yla ilişkilerinde hep çuvallıyor. İntikamını da “İstanbul güzel, Ankara çirkin” diyerek almaya çalışıyor.