Nuran YILDIZ

GEÇEN CUMA KOMİK BİR ŞEY OLDU
YA DA
GÜL’ÜN HAYALİ NE?

----- 20.06.2012 - 11:50 -----

Ankara dışında olduğumdan konulara biraz gecikerek giriyorum, okur affetsin. Bir tür arka toplayıcılık bu.

Hürriyet kendi yazarı Taha Akyol’u haber yaptı. Geçen cuma. Hem de kocaman. Bir de fotoğrafını koydu. Başlık şöyleydi: “Taha Akyol Anayasa Mahkemesi kararını 4 Mayısta yazmıştı!”

Karardan bir ay önce! Koskoca Taha Akyol, “Ali topu tut” dese önemli oluyor. Bir biliyorsa bin ilgi görüyor.

Hürriyet’in “Taha Akyol bir ay önce bildi” haberinin olduğu gün turktime.com’un manşeti şöyleydi: “Nuran Yıldız bir yıl önce yazmıştı!”

Hürriyet’in haberini okur okumaz, tam 11 ay fark atmış ama şov yapmasına izin verilmemiş ezik biri olarak geçtim aynanın karşısına, Taha Akyol pozları vermeye çalıştım.

Hafif yan durdum, olmadı. Başımı az yukarı kaldırdım, ı-ıh. Gözlerimi kısıp bakmaya çalıştım, yok.

Okurlardan biri bana laf atmış: “Kahin mi, müneccim mi kadın?” Öyle olsam, Ankara’da durur muyum, İstanbul’da o işin dev bir sektörü var. Çoktan köşeyi dönmüş olurdum. “3 bilemedin beş ay içinde yağmur yağacak” diyenin kapısında kuyruk var.

Benimkisi siyaset ve iletişim bilgilerinin içine biraz tarafların karakterlerini kat, üzerine Türk siyasetinin yapılış biçimi dök, biraz da satır arası analizi ekle (bu sonuncusu her aktarda bulunmaz), karıştır, akıl ateşinde pişir, sezgi sosuyla süsle, havayı kokla, sonuç çıkar işi.

“Biraz mütevazı ol” diyeceksiniz. Emin olun deniyorum. Ama medya ve siyasetin düşünce düzeyine baktıkça mütevazılık da gittikçe zorlaşıyor, ne yapabilirim!

Gelelim şimdiki duruma:
Cumhurbaşkanının görev süresi 7 yıl olarak kesinleşince, ortalık öngörü dolup taşıyor.

Erdoğan ve Gül’ün ortak konularda nasıl davrandıklarına bakıyorlar ve gelsin öngörüler:

Gül ve Erdoğan rakip olmazlarmış.

Gül Başbakan olur, Erdoğan Cumhurbaşkanı olurmuş.

Yok, Erdoğan Gül’ün başbakanlığını istemezmiş, başkanlık sistemine geçilirmiş. Falan, filan.

Bu ilkokulvari saptamalardan biri gerçek olsa “ben demiştim” diyecekler. Gerçek olmazsa, yazdıklarını unutup ahkâm kesmeye devam edecekler.

Gül yeniden aday olsa, yine Taha Akyol’un fotoğrafını koyup altına “bildi” yazacaklar.

Erdoğan adaysa, yine Taha Akyol’un fotoğrafı. Altında “bildi” yazısı.

Ben başka bir not düşeyim en iyisi:

Gül “Cumhurbaşkanlığına yeniden aday olup olmama konusu için daha çok zaman var bakarız, konuşuruz” yanıtını verdi. Bu sözler, bir ay kadar önce Stanford Üniversitesi’nde bir soruya verdiği yanıtla birlikte düşünmezseniz havada kalır. Gül 2007’de, Cumhurbaşkanlığı adaylığını çekmesi için kendisine yapılan baskılarla ilgili Stanford’daki soruyu şöyle yanıtlamıştı: “Hayalimin peşinden koştum ve prensiplerimden ödün vermedim.”

Şahsen kendisinin politik zekâsını çok önemserim. Şimdi soru şu: Gül’ün yeni hayali ne?

ŞEHİTLER. SAYILAR.

8 şehit. Söz bitti. Bende. Sizde. Kaçıncı kez. Annelerin gözyaşı selinde boğuldu insanlığımız.

Terörün bitmemesinden önce TSK sorumlu tutulmuştu. Şimdi CHP Genel Başkanı sorumlu olacak. Hükümet dururken terör sorununu çözmeye karar vermişti ya Kemal Bey, elini çabuk tutamadı demek ki.

Hükümet medyaya “Terör haberlerini, şehit haberlerini vermeyin” dedi. Vermediler. Birer birer öldüler habersiz kaldık. İkişer ikişer öldüler, habere konmadı. Sayı 8 olunca. Görülmeyecek gibi değildi. “Oğlunuz şehit oldu” haberini vermeye bile kamera götürmüşler!

Sormak gerekmez mi şimdi, “Biz öldük, öldüğümüzü ülkemiz duysun diye bayrak örtülü tabut sayısında sınır nedir?”

AKLIMDA KALAN

Yaşam koçluğu komedisi: Beşiktaş kulübü mali krizde. Krize çözüm önerilerinden biri futbolcu ödemelerinde indirim yapılmasıydı. Futbolcu Egemen’in yaşam koçu, bunu asla kabul etmeyeceklerini söyleyip, “Sözleşmesinde yazan ücreti almaya devam eder, indirim olursa başka takıma gider” demiş. Bu açıklamayı Egemen’in yaşam koçu değil de tahsildarı yapabilir bu bir. Yaşam koçları ne yapılacağını söyleyen değil, soru soran kişi değil miydi bu da iki. Evet, soru sorsun diye birine para vermek saçma da yaşam koçları ne yapsın? Etrafta kazandığı parayı nasıl harcayacağını bilemeyen bir yığın kafası karışık adam doluyken.