Nuran YILDIZ

“EN İYİ KİM ÇEMKİRİR?”

----- 06.02.2015 - 09:15 -----

İki televizyon kanalında benzer iki yarışma var. Hatta “kim yayınlasın” kavgasına girmişlerdi bu yarışma için.

Durum tam yeni zamanların özeti gibiydi. Ne kadar pespaye o kadar ilgi.

Anladınız. “Bu Tarz Benim” yarışmasından söz ediyorum. Benim dünyamdaki ismiyle “En İyi Kim Çemkirir?”den.

RTÜK bu yarışmaya ceza vermiş. İlgili kanunun 4. Maddesinin “f” bendindeki “özel hayatın gizliliği” ve “s” bendindeki “insan onuruna saygı”nın ihlal edildiği gerekçesiyle.

Üslubu, midemin kaldıracağı türden bir yarışma değil. Fragmanlarına rastlayınca bakıyorum. Düzeysizlik sınırının çukur derinliği nerede merakıyla.

Göz atınca bile anlaşılıyor ki, RTÜK yasasının her bendinden ceza alması kaçınılmaz. Hangi ilkeleri ihlal ediyor sayayım;

“d” bendindeki “insanların kınanmaması ve aşağılanmaması”,

“e” bendindeki “Türk aile yapısına aykırı olmaması”,

“g” bendindeki “milli eğitimin genel amaçlarının geliştirilmesi”,

“ı” bendindeki “eleştiri sınırlarının ötesinde saldırıda bulunulmaması”,

“u” bendindeki “kadına şiddetin teşvik edilmemesi”,

“z” bendindeki “gençlerin fiziksel, zihinsel ve ahlaki gelişimini zedeleyecek yayınların onların seyredeceği saatte yayınlanmaması.”

Biraz daha ayrıntılı baksam daha başka maddeler de var ihlal edilen. RTÜK uzmanları bula bula iki harfi, “f” ve “s”yi bulmuşlar!

“En İyi Kim Çemkirir?” belki de sadece vitrin. Evde, işte, siyasette, sokakta. Ülkemin her köşesinde herkes herkese çemkiriyor nitekim.

Ben cahil insanı, kendini alim sanan cahile tercih ederim. Çünkü. Tüm çemkirme yarışmalarında, alim sanan cahiller birincidir.

KENDİMİ İHBAR EDİYORUM

Türk Hava Yolları’nın CIP salonunu sık kullanıyorum.

Salonda yolcular için gazeteler var. Her gazetenin üzerinde de, her geçen gün boyutu büyüyen “salona aittir” damgası.

Yani. “Gazeteleri salondan çıkarmayın” diyorlar, “Yanınızda götürmeyin.”

Her defasında. Okumak istediğim gazeteleri seçiyorum. Okuyamadıklarımı toplayıp çantama koyuyorum. Uçakta okumak istiyorum.

Her defasında. Kendimi hırsız gibi hissediyorum. Salona ait olanı yanımda götürme hissi. Fena.

THY basın müşaviri sevgili Ali Genç, “salona aittir” damgasını kaldırtsa diyorum. CIP salonunu kullanan yolcunun bilet fiyatıyla, yanında götürdüğü gazetenin maliyeti karşılaştırılamaz bile.

Sanki gazete okumaya hevesli çok yolcu varmış gibi. Yok.

Ben CIP salonundan gazete çalmaya devam edeceğim. Kendimi ihbar ediyorum.

AKLIMDA KALAN

Adnan Berk Okan’ın gidişi: Bu ülke medyasında onunki kadar akıcı üslup nadirdir. Gurur okşayan ifadeler. Keskin sözcükler. Alkışladığı kimi insanlar için kendisine kızdım. Beğendiğim yazılarını kutlamak için aradım. Her iki tavrıma da aynı beyefendilikle karşılık verdi. Gerçek bir centilmen. Ve. O bir liberal. Ben değilim. Bu konuda birbirimize çok şey anlattık. Beslendik. Hakkımda hep güzel yazılar yazdı. Kendimi onun kaleminden okumayı sevdim. Dün. Artık gazeteciler.com’da yazmayacağını öğrendim. Üzüldüm. Kendi “liberalsosyalist” web sitesini kurmuş. İyi bir entelektüel. İyi bir iktisatçı. İyi bir yazar. Tanımaktan keyif duyduğum bir dost. “Hoşça kal” demiyorum, çünkü girdiği hayatlardan asla çıkarılmayacak biri o.