Nuran YILDIZ

BİR TARAFTA NİHAT GENÇ…

----- 04.05.2015 - 10:00 -----

Odatv.com’da. Geçen hafta. Nihat Genç, Cumhuriyet gazetesi için kallavi bir yazı döşendi.

CHP’yi, PKK’yı, Taşnak’ı, Cemaat’i ve Cumhuriyet gazetesini bir kefeye koydu.

Nihat Genç kadar usta bir yazar değilim, onun gibi destansı bir dilim de yok. CHP ile Cumhuriyet gazetesinin benzerliğini bir süre önce yazmış biri olarak konu dikkatimi çekti.

Nihat Genç ile Cumhuriyet gazetesinin yayın yönetmeni arasında önemli karakter farkları vardır.

Mesela, Nihat Genç “ne o ne bu” biridir, diğeri için “hem o hem bu” denebilir.

Nihat Genç ülkesine adanmış bir yaşamdır, başka ülkede erken ölür. Diğeri için adanmak diye bir şey yoktur.

Nihat Genç için Mustafa Kemal ölümsüz liderdir, diğeri için çapkınlık derdine düşmüş sıradan bir “Mustafa.”

Nihat Genç duygu adamıdır, hissetmiyorsa yaşamaz. Diğeri için duygu, alınıp satılabilen bir şeyse anlamlıdır.

Nihat Genç’e yayın yönetmenliği teklif edildiğinde, “arkasında kim var”, “ülkeme zararı olur mu” sorularını sorar, elinin tersiyle çevirir. Diğerinin tekliflere yaklaşımını burada yazmasam iyi olur.

Nihat Genç isyan şiirleri okur, destan sever. Diğeri aşk şiirlerine yatkındır.

Nihat Genç, samimidir, içi dışı birdir. Diğeri bir şey söylerken aklından ne geçer bilemezsiniz.

Nihat Genç savaş meydanıdır. Düşmanın güçlüsüne güçsüzüne bakmaz yürür. Diğeri hesap kitap yapmadan meydana çıkmaz.

Nihat Genç’e aynı fikirde olmasanız da sırtınızı dayayabilir, arkanızı dönebilirsiniz. Diğeri için böyle bir cümle kuramazsınız.

Bir ipin ucunu belinize bağlayıp, diğer ucunu Nihat Genç’e verip kuyuya atlayabilirsiniz. Bilirsiniz ki ipin ucunu asla bırakmaz. Diğerine ipin ucunu asla vermezsiniz.

Nihat Genç meftun bir derviştir, diğeri akıllı bir organizatördür.

Nihat Genç’in davası vardır. Fiyatı yoktur. Diğerinin davası yoktur.

Nihat Genç, keskindir. Söyleyeceğini eğmez, bükmez, süslemez. Diğeri söyleyeceğini öyle bir zarflar ki, zarfa hayran kalmaktan söylediğine bakmazsınız.

Bırakın dost olarak seçmeyi, düşman seçecek olsanız bile Nihat Genç’i mi, diğerini mi seçerdiniz?

BİR GENEL BAŞKANIN MEDYA DEĞERLENDİRMESİ

Önemli bir siyasi partinin genel başkanıyla konuşuyoruz. Hal, hatır, seçim kampanyası vs.

Konuşmanın bir yerinde şöyle bir cümle kuruyor genel başkan: “Medyanın tamamı, iktidar partisi seçimi yüzde 50 ile kazansın diye çalışıyor.”

“Doğan medyasını da buna dahil ediyor musunuz?” diyorum. Yanıtı çok çarpıcı oluyor: “En başta onları kastediyorum. Yandaş medya zaten kendi seçmenine sesleniyor. Ama Doğan Grubu muhalefet yapıyor gibi davranıp Erdoğan’ın değirmenine su taşıyor.”

Bence haklı.

ÇOK DİL BİLEN DOKTOR

Geçen hafta. Ameliyat olan ayağım için kontrole gittim.

Bana göre ayağımda bazı şeyler yolunda gitmiyor. “Çok şeker” doktoruma göre ise her şey yolunda görünüyordu. Şüpheye düştüm.

Konuşurken. Türkçesinin mükemmel olduğunu söyledim. Çünkü doktor yabancı, Senan Tagiyev.

Meğer. Sadece Türkçeyi değil, Almanca, İngilizce ve Rusçayı da aksansız konuşuyormuş!

Birden. Şüphe gitti. Ona güvenim yerine geldi. Kendimi emin ellerde hissettim. Sağlıkla lisan bilmenin ne ilgisi varsa artık.

İNTERNET ÇIKTI, SAÇMALIK ALDI BAŞINI GİTTİ

İstanbul Sanayi Odası’nın ilanı vardı gazetelerde. “En büyük 500 sanayi kuruluşu”nu belirleyeceklermiş.

Yöntem şöyle: İSO’nun sayfasına giriyorsunuz. Web anketi buluyorsunuz. Şirket bilgilerinizi giriyorsunuz! 500 büyük belirlenmiş oluyor!

500 büyük, başvuruyla mı belirlenir? Başvurmayan büyükler yok hükmünde midir?

ÇOK SEVDİM

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Vekili Harf’ın, Melih Gökçek’in sataşmasına verdiği yanıta bayıldım.

Her sataşmaya laf yetiştirmeyi ucuz bulurum. Biri bana sataşmışsa, bin düşünüp bir cevap veririm. Çevreme de bunu öneririm.

Çünkü verdiğiniz her cevap, size sataşanı kayda değer yapar.

Bu yüzden. Harf’in “Cevap vererek onurlandırmak istemiyorum” sözünü sevdim. Onu bile demeyebilirdi.

AKLIMDA KALAN

“Ölülerimizi gömerken samimi olsak…” hissi: Çelebi Holding’in başkanı Can Çelebioğlu kayınvalidesini kaybetmiş. Üzücü. Şirketleri vefat ilanı vermişler gazetelere. Tam sayfa. İlan metni “sayın” sözcüğünden geçilmiyor. “Sayın Can Çelebioğlu’nun kayınvalidesi”, “Sayın Meltem Çelebioğlu’nun annesi” vs. Ya kurumsal iletişimde yalakalık tavan yapmış. Ya da Can Çelebioğlu kendisine “sayın”sız hitap edeni çiziyor. Saçmalık.