Nuran YILDIZ

Haberturk.com - Arşiv

Cumhurbaşkanıyla aramda hiç birşey yok!

Herşey 1 Ekim 2007’de gerçekleşen TBMM açılış resepsiyonuyla başladı. Resepsiyonda, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Mustafa İsen gazetecilerin önünde “Köşk’ün iletişim ve halkla ilişkileri konusunu görüşmek için sizi arayacaktım” dedi. Bu görüşme iki kişilik olsa sorun yoktu, gazeteciler tanık olunca işler değişti.
Şimdi Cumhurbaşkanı Gül ne zaman iletişim hatası yapsa o gazetecilerden bir kısmı beni arıyor. Bu hataları bana hiç yakıştıramıyorlarmış. Nasıl yani?
“Cumhurbaşkanının iletişim hatası mı? Beni ne diye ilgilendirsin ki?” diyorum. “İyi de Köşk’e iletişim danışmanlığı yapmıyor musunuz?” Sorusunu yapıştırıveriyorlar hemen.
Yapmıyorum. Yapmıyoruuum!
Köşk’te Mustafa Kemal’in sofralarına benzer uygulama oldu ya. Resepsiyondaki konuşmaya tanık gazetecilerden biri onu da bana sordu. Köşk halka açıldı. Bu kez bir başka gazeteci aradı.
Cumhurbaşkanının fuzuli konuşmalarıyla da ilgim yok. Onu da sordular çünkü.
Parmağındaki gümüş alyansı çıkarmasıyla hem de hiç ilgim yok.
Başkan Bush’la, Beyaz Saray’ın bahçesinde Gül’ün yaptığı o içeriksiz konuşmayı yapmasına engel olamaz mıymışım?
“Benimle ilgisi yok” diyorum, inanmıyorlar. Yapıp da yapmıyorum diyenlere alışmışlar ya. İnandıramıyorum.
İşte buradan da söylüyorum: Cumhurbaşkanı’nın hiçbir iletişimsel faaliyetinin benimle uzaktan yakından ilgisi yoktur. Kendisiyle bu bağlamda aramda en küçük bir ilişki de yoktur!
Evet, TBMM’deki medya önü sohbetten sonra Sayın Genel Sekreter İsen’le görüşmemiz olmuştur. Kendisini severim. O görüşmede kendisine, mevcut durumda Köşk’ün iletişim yönetiminin zor olacağını iletmiştim. Sayın İsen’le entelektüel düzeyde keyifli sohbetlerimiz sürüyor. Ancak hepsi o kadar. Gül’ün iletişim hatalarıyla ilgili soru sorulacak adres bildiğim kadarıyla Ahmet Sever’dir. Benle ne ilgisi var?
Tüm ilgililere duyurulur.

AKLIMDA KALAN

İngiltere’deki kadınların “ideal erkek” tanımı: İngiltere'de 40 bin kadının katılımıyla yapılan bir ankete göre “ideal erkek”te olması gereken nitelikler şöyleymiş: En az 1.77 m boy, iyi görünüş, 79 kg ağırlık, yılda en az 30 bin sterlinlik (69.7 bin YTL) gelir, mavi göz, kısa ve koyu kumral saç, orta yapılı, üniversite mezunu, daha önce evlenmemiş, üç kez ciddi ilişki yaşamış (bu üç rakamına nasıl ulaşılmış ki?), temiz tıraş, gümüş rengi Mercedes’i olması, sinemayı ve dışarıda yemek yemeyi sevmeli, futbolu ise sevmemeli, cinsel partner sayısı altıyı geçmemeli (peki bu rakama nasıl karar verilmiş?), 300 bin sterlinlik (697 bin YTL) bir evi olmalı, sigara içmemeli ve evcil hayvanları sevmeli.
Ruh dünyasına, duygu dünyasına dair bir tek talep yok. Bir imrendim ki sormayın. Ayrıca dikkatinizi çekmek isterim ki, üç ciddi ilişki ve altı cinsel partner ideal bulunduğuna göre, ideal erkeğe farklı üç kişiyle de kaçamak yapma hakkı tanınmış. Aslında bu verilerden daha karmaşık hesaplar da yapılabiliyor. Orası da size kalmış.

(Haberturk.com 21.01.2008)