Nuran YILDIZ

Haberturk.com - Arşiv

"Geyik candır!"

Başlık Vodafone’un reklam sloganı. Bir çok kimse Vodafone’un hizmetiyle “Geyik candır” sloganı arasında bir ilişki kuramadığından yakınıyor.
Mesajla sloganı bir türlü örtüştüremeyenler çoğunlukta. Saçma olduğunu düşünenler var.
Oysa ben, “Geyik candır”ı ilk duyduğum gün bayıldım. Tam bize göre bir slogandı. Vodafone’u kutlamak istedim.
Ülkemizin içinden geçtiği günlere bu kadar uygun başka bir slogan olabilir mi?
Bizi bu kadar açık eden, bu kadar bizimle örtüşen başka bir slogan?
Cuma günü aşk üzerine yazdığımda (ki taleplere bakılırsa başka günlerde de aşk ve ilişkiler üzerine yazacağım) beni kınayanlar oldu.
Nasıl olur da Başbakan kayıpken, aşk üzerine yazarmışım?
AKP, Türkiye’yi Avrupa Konseyi’ne “gammazlamışken” ben bunu nasıl görmezmişim?
Yaklaşan kurultay öncesi CHP’de, parti içi demokrasi sizlere ömürken nasıl olur da benim hiç umurumda olmazmış?
Pirinç almış başını gitmiş de boş vermişim, yoksa pilav sevmiyor olabilir miymişim? Daha neler, neler…
Bu kadar üzerime gelinince “Neden bu konulara girmemişim?” diye dönüp bakma gereği doğdu.
Mesela Başbakan'ın kaybolduğu haberi…
Star Haber’de, muhabirin biri Eskişehir’in bir köyünde yaşlı bir kadını köşeye sıkıştırmış, “Söyleyin Başbakan'ı nereye sakladınız?” sorgulaması yapıyordu.
Gül gül öldüm. Bundan iyi geyik mi olurdu?
Mesela Türkiye’yi Avrupa’ya “gammazlama” meselesi…
Sanki daha önce, Avrupa çok daha ileri giden açıklamalar yaptığında “Aman Avrupa’yı kızdırmayalım” sömürge ruh hali, bu medyanın ruhuna sızmamıştı.
(Daha üç gün önce radarı haber veren araç sürücülerinden hareketle “gammazlama”nın verdiği keyiften söz etmemiş miydim?)
Medyadaki “Bizi kim gammazladı?” başlıklarına baktıkça da gül gül öldüm. Bundan iyi geyik olur mu?
Ya CHP’de parti içi demokrasi yokmuş, meselesi?
Sanki diğer partilerde var, bir tek CHP’de yok. Ne bu konuda CHP tek, ne de konu CHP’de yeni. Adı geçen genel başkan adaylarına, söylemlerine bakıyorum, “Aman Baykal’a sıkı sarılın” diyesim geliyor.
Muhalefetin CHP tüzüğünü yanlış mahkemede dava ettiğini okuyorum. Gül gül karnıma kramplar giriyor. Ne geyik ama!?
Pirinç meselesini neden yazmadığıma gelince…
Sanki, kendine yeterli az sayıdaki tarım ülkesinden biri olan Türkiye’nin ithalata parça parça teslim edilmesini, bu siyaset ve bu medya alkışlamamış gibi.
Okudum, sosyetenin risottosu (bizim pirinç lapası gibi bir şey, bana sorarsanız lapa daha iyi) tehlikeye girecekmiş. Telaş ondan.
Risottoya kadar gelince, gülmem ağlamaklı bir hale dönüştü. Bu kadar geyiğe, ruh iflas ediyor elbette.
Söyler misiniz bana, onca geyik muhabbeti içerisinde neyi ciddiye alacaksınız?
Gerçekten de “Geyik candır!” Ruhumuza bu kadar uygun bir slogan görmedim.

BAŞBAKAN VE ÖZKÖK KAYBOLDU YA…

Başbakan akşam kayboldu, sabah bulundu ya. İşte o arada Başbakan'ın kayboluşu haberi üzerine Internet’te yapılan yorumlara bir göz atıverdim.
“Aramayın, öyle kalsın” diyenler, “Umarım bulunmaz” diyenler, “Öyle mi? Hiç fark edilmiyor” diyenler. Espriler, keyifler yığınla…
Ertuğrul Özkök de geçen hafta, “Ben gidiyorum” deyince bizim medyadan derin bir “oh” sesi ve ardından “yaşasın” çığlıkları duyulmaz mı? Bir davul, zurnası eksik.
Yüz yıllık gazetecilerden, yeni yetme stajyerlere kadar, sanki Özkök gidince yerine kendileri gelecekmişçesine bir şenlik havası. Bir havai fişek atmadıkları kaldı gündüz vakti.
O kadar ki; “Gidiyorum” dediğine bin pişman Özkök günlerdir, “Gitmedim, aha bakın buradayım” diye yazılar yazıyor, yine de herkes onu “gitti” bilmekte kararlı.
Ne var ki ikisi de “ateş almaya gitmişçesine” çabuk döndüler.
Arkalarındaki sevinç hallerini hayra alamet bulmadılar demek ki, uzun kalmaya gitmişken kısa kestiler.

AKLIMDA KALAN

Üniversite öğrencilerinin Tuzla’daki işçi ölümlerini protesto sloganı: Ankara ve İstanbul’dan üniversite öğrencileri, Tuzla’daki işçi ölümlerini protesto yürüyüşü yaptılar. Yürüyüşlerinde, büyük bir pankartta yazılı olan bir slogan vardı: “Direniş de sermaye kadar küreseldir!” İlk bakışta, ne kadar çarpıcı ve unutulmuş duyguları ayaklandıran bir slogandı. Bizim kampüste her gün gördüğüm yaratıcılıktan uzak sloganlarla kıyaslanınca ne kadar çarpıcı ve somuttu. Ama yalnızca ilk bakışta öyleydi. Üzerine düşününce tadım kaçtı. Sermayenin küreselleşmesinin mantığı zaten direnişin yok edilmesini dayatmıyor muydu?

(Haberturk.com 21.04.2008)