Nuran YILDIZ

Haberturk.com - Arşiv

Baykal yaşlı görünüp genç düşünmeliydi, tersini yaptı!

Tarih 22 Temmuz 2007 seçimlerinin 10 gün sonrası. CHP, AKP’nin %47’lik zaferinin nedenlerini ortaya koyan bir rapor yayınladı.
Sonra o raporun gerekleri yerine getirildi.
-Baykal genç bir adam gibi görünüp yaşlı bir adam gibi düşünmek yerine, yaşlı bir adam gibi görünüp genç bir adam gibi düşünmeye karar verdi.
-Genel Başkan Baykal ileri yaşını gerekçe göstererek kendisi için değil, parti için bir ikbal peşinde olduğunu, bu nedenle de kimseyi kollamadan CHP’yi yenileme çalışmalarını başlattığını açıkladı.
-Yakın çevresindeki adamlarla örülü duvarı yıkıp, başka sesleri duymaya başladı.
-Parti örgütlenmesi yeniden gözden geçirildi.
-Genel Merkez ve il, ilçe, belde teşkilatı arasında iki yönlü iletişim kanalları oluşturuldu.
-Partide yükselmenin kriterleri değiştirildi. Adam kayırmaca yerine parti için çalışma, düşünce üretme kriteri dikkate alındı.
-Genel Merkeze bağlı CİM’ler (Cumhuriyet İletişim Merkezleri) kuruldu.
-İletişim merkezleri beldelere kadar yayıldı. Üstelik tüm CİM’ler arasında network ağları kurularak koordinasyon sağlandı.
-Bu merkezlerde güler yüzlü, pırıl pırıl, iletişim kurmayı bilen, yardım etmekten keyif alan insanlar çalışmaya başladı.
-Şikayetler raporlandı, sorunların çözümü için çaba harcandı. Hatta bu merkezlerden birine gelen Ayşe Teyze’nin oğlu Ahmet’in okul masrafları karşılandı.
-Cumhuriyetin öğretmenleriyle ilişkiler kuruldu. Genel ve özel eğitim sorunları Genel Merkeze yönlendirildi.
-Ülke sorunlarıyla ilgili düzenli olarak raporlar hazırlandı. AKP Hükümetiyle ve kamuoyuyla paylaşıldı.
-Her önemli konu için bir birim kuruldu. O birimlere seçimle yöneticiler atandı.
-AKP’nin kömür, bulgur dağıttığı evler tek tek tespit edildi. O evlerdeki muhtaç ve çalışabilecek olanlar evlerinden alarak meslek edindirme kurslarına götürüldü.
-O kurslara götürülen insanların evlerinde çocuklar varsa onlara kurs süresince bakıldı.
-AKP döneminde işten atılanlara sahip çıkıldı. Geçici olarak Belediyeler yardım yaptı. Kalıcı olarak ise işsizlerin kamuoyundaki sözcülüğü üstlenildi.
-Nerede Kuran kursu varsa tespit edildi. Hemen yakınına ailelerin çocuklarını rahatça emanet edebileceği Cumhuriyetin etüt birimleri kuruldu.
-CHP için çalışan kadınlara ev gezmelerinde ayakkabılarını kesinlikle çıkarmaları, yer sofrasında yemek yemeleri anlatıldı.
-Halkla iletişimde yıkıcı eleştiriler yerine yapıcı projeler kullanılmaya başlandı.
-Kampanyalarda, insanların bıktığı fark edilerek Baykal’ı geriye çekip “fikir” öne çıkarıldı.
Evet, CHP’de tüm bunlar olabilirdi. Olmadı.
Çünkü 22 Temmuz 2007 seçimlerinden sonraki CHP raporunda AKP zaferinin nedenleri vardı (medya, Batılı odaklar vs.) ama CHP yenilgisinin nedenleri yoktu.
“Zafer rakibin meziyetlerinde değil, kendi özeleştirinde gizlidir” sözünü CHP’de fark eden hiç olmadı. Aynı kurultay hep tekrar edildi durdu.

AKLIMDA KALAN
CHP’nin kurultay billboard'ları: Tüm billboard'larda Baykal meşhur ifadesiyle mesafeli mesafeli gülümsemekte. Öyle ki baktıkça insanın içinde sempati uyanacağına çaresizlik kol gezmeye başlıyor. Billboard'ların birinde “Din de bizim, devlet de bizim, millet de bizim” yazıyordu. Şaka değil, aynen öyle yazıyor. Bir yerinde de “çekil aradan” gibi bir laf vardı sanırım. Uzun uzun bakamadım. Billboard metinlerinin yorumu sizin. Benim aklımda kalan ise “Koskoca CHP’de, siyasal iletişimin ‘S’sinden anlayan bir tek adam da mı yok?” sorusu.

(Haberturk.com 25.04.2008)