Nuran YILDIZ

Haberturk.com - Arşiv

Savcı: Kılıçdaroğlu, Sanık:Gökçek, Yargıç:Kamuoyu

Dün akşam Kılıçdaroğlu-Gökçek tartışmasını/ tartışamamasını izledik. Tüm aile. Tüm arkadaşlar. Tüm tanıdıklar. Ellerde çekirdek, kucaklarda patlamış mısır.
Yargıç koltuğuna hep birlikte kurulduk. Malum medya kamuoyuna yargıç görevini vermiş bulunuyor.
Kılıçdaroğlu savcılık makamı olarak suçladı, Gökçek’ten fırsat buldukça tabii. Sanık suçlamaları hiç umursamadan çıngar çıkarıp dikkat dağıtmakta kararlıydı. Uğur Dündar kamuoyu adına adalet dağıtmakla, mübaşirlik arasında gidip geliyordu.
Konu doğalgaz sayaçlarıyla sınırlıydı ama Gökçek doğalgaz sayaçları dışında her şeyi konuştu.
Sinirleri kontrolden çıktı. Neredeyse kendisini kaybetme noktasına geldi. Önce sesini yükselterek, sonra kendisini durduramayarak ve sürekli hakaretler sıralayarak…
Belli ki gergindi. Belli ki sinirleri hayli yıpranmıştı. Kuvvetle ihtimal, adaylığının kesinleşmesinin gecikmesi sandığımızdan daha çok etkilemiş onu.
Terledi..
Elini yüzünü kaşırken mimiklerine hakim olamıyordu. Bırakın Kılıçdaroğlu’nu, Uğur Dündar’ı da konuşturmadı.
Psikiyatrik olarak incelenmesi gereken tepkiler verdi. Hırsın bir insana neler yaptığını somutlaştırdı. Üzüldüm.
Tartışmayı yöneten Uğur Dündar olmasaydı kesin ya karakolda ya da hastanede bitecek bir programdı.
Genellikle tunçtan bir heykel gibi durmayı başaran Kılıçdaroğlu bile “Adam gibi bir Maliye Bakanı olsaydı” diyerek ilk kez üslubu dışına çıktı.
Dünkü yazımı okuyanlar soracaklar: “Hani Kemal Kılıçdaroğlu yanlış yapıyor diyordun?”
Evet, demek istediğimi anlayan okur anladı. Kılıçdaroğlu tartışmayı kaybedecek demedim, dedim ki Kılıçdaroğlu medyaya asılı siyaset yapmaya alışmış olmakla yanlış yapıyor. Medyatik bir kahramana dönüşerek, zamanla kanıksanıp, inandırıcılığını yitirecek.
Dünkü yazımda bu tartışma için “lüzumsuz” demiştim. Öyleydi. Sorular ortada kaldı. Programdan önce ne biliyorsak sonra da farklı bir şey öğrenmedik. Eğlencelik oldu.
Dün “zamanlaması uygun değil” demiştim. Daha seçime 3,5 ay varken... Şimdi bu tartışmadan sonra AKP, Gökçek’i aday göstermezse ne olacak? Ankara’da Gökçek’in gitmesini isteyen herkes Gökçek’in aday olmasını istiyor.
Peki gösterilirse? 3,5 ay önce yaşadığı bu yıpranma kimin aklında kalacak?
Dün “olan Uğur Dündar’ın imajına olacak” demiştim. Yazdığım espriydi ama onu hiç bu kadar öfkeli görmüş müydünüz? Onca olay yaşayan, onca tehlikeli işlere imza atan Uğur Dündar ilk kez sesini yükseltmek zorunda kaldı. Kendini tutamayıp bir de Gökçek’e “sizinle bir daha program yapmak istemem” demesin mi? Duyunca dünkü yazıda sözünü ettiğim sivil toplum kuruluşu başkanının “beni o adamla muhatap etmeyin” sözlerini anımsadım.
Kılıçdaroğlu’nun yüzündeki gülümseme onun bir tür televizyon kahramanı, yolsuzluk savaşçısı rolünü kameralar önünde sürdüreceğini gösteriyordu.
Bir, üç, beş program sonrası tüm film kahramanları gibi onun da inandırıcılığı kalmayacak. Onun için yine tekrar ediyorum Kılıçdaroğlu yanlış yapıyor.
Anlayan okur anlıyor…

CUMHURBAŞKANININ İŞİ ZOR

Elbette üniversitelerde rektör seçme yöntemi sorunlu. Üstelik sorun yalnızca Cumhurbaşkanı atamasıyla sınırlı da değil.
Öğretim üyelerinin seçimle iradelerini ortaya koydukları sonuçları dikkate almak yerine YÖK’te yeniden sıralama yapılması doğru değil. Sıralamadan önce rektörlerin mülakata çağrılması da şık değil.
Bu konular bir yana, şimdi Türkiye’nin en eski ve en köklü üniversitesi olan İstanbul Üniversitesi’ndeki rektör seçimleri Cumhurbaşkanı Gül’ün önüne gelecek.
İlk sırada Prof. Dr. Ali Akyüz var ama ikinci sırada da Başbakanın doktoru var.
Cumhurbaşkanı ilk sıradaki seçim kazanan adayı atasa, Başbakanla hassas bir dengede götürülen ilişkilerde sorun çıkacak.
İkinci sıradaki adayı atasa ihtimal İstanbul Üniversitesi karışacak.
Durumu gerçekten zor.

AKLIMDA KALAN

Yeni gazetenin adının açıklanması: HABERTÜRK: Dün akşam Olaylar ve Gerçekler programında Fatih Altaylı Şubat 2009’da çıkacak gazetenin adının “Habertürk” olduğunu açıkladı. Zaten bir süredir bu isim medya kulislerinde fısıltı halinde dolaşıyordu. Televizyon, haber sitesi ve gazete aynı adı taşıyacak. Çünkü Habertürk güvenilir, bildik, saygın, cesur, etkili. Bir gazeteden de daha başka ne istenir ki? Medya dünyasına iyi bir gazete geliyor, emin olabilirsiniz…

(Haberturk.com 18.12.2008)