Nuran YILDIZ

AHMET HAKAN KATİL Mİ?

----- 09.03.2011 - 01:00 -----

Pazartesi akşamı, Ankara Baro Başkanı Metin Feyzioğlu, haber kanalları arasında koşturuyor. Tutuklanan gazetecilerin hukukunu anlatıyor.

CNN Türk’te, ortada kanıt olmadan insanların suçlanamayacağını açıklamak için Ahmet Hakan’a soruyor: “Size katilsiniz dersem sizi suçlamış mı olurum?”

Ne yapsın artık, basitin basitine indirmeden anlaşılamayan saçmalıklardan geçiyoruz.

Ahmet irkiliyor “Evet suçlamış olursunuz” diyor.

Feyzioğlu “Olmam” diyor, “Sizi suçlayabilmem için somut delilimin olması gerekir…”

Ahmet rahatlıyor.

Tartışma programlarına Ankara’dan katılanların durumu sıkıntılıdır. Tartışmadan dışlanmış hissederler kendilerini. İstanbul stüdyoda konuşulanlara anında müdahale edemezler.

Aynı durum Feyzioğlu’nun da başına geliyor o akşam ve keyifli bir anında olmalı ki “Bir dakika” diyor, “Ankara’dayım diye hor görmeyin beni…” Doğru söze ne denir…

DÜNÜ ATLADIM SANMAYIN

Dün Dünya Kadınlar Günüydü. Bu konuda bir şey yazmadım. Benim “o günü”, “bu günü” durumlarına şiddetli alerjim var.

Yine de anımsatan okurlarım için Prof. Dr. Bekir Onur’un hiç unutmadığım bir sözünü yazayım: “İyi yetişmiş bir kadın, iyi yetişmiş bir erkekten daha iyi yetişmiştir.”

Anlatabiliyor muyum?

AKLIMDA KALAN

Twitter’da olmak, Twitter’ı kullanmak aynı şey değil bilgisi: Twitter’da değilim. Ne başka yaşamlarda olup bitenleri merak eden biriyim ne de hayatımın bir minik anını arenaya atmak bana uyar. Nazlı Ilıcak, hani ameliyata da Twitter’ıyla giden yazar, Aydın Doğan’ı, Belma Simavi’yi, Rauf Tamer’i ve Dinç Bilgin’i evinde yemeğe davet etmiş. Olabilir. Nazlı Ilıcak bu. Medyanın derin ismi. Evinde her istediğini konuk edebilir. İyi de şimdi sizin de aklınıza gelmiyor mu? İnsan bu kadar önemli isimleri ev gibi özel bir alana davet edince Twitter’dan ilan eder mi? Twitter kullanmak başka, “Twitter’ı kullanmak” başka… Birincisi eylem, ikincisi reklam. Ayıp etmiş.