Nuran YILDIZ

Haberturk.com - Arşiv

Güzellik on para etmez, ona aşkla bakan yoksa...

Gencecik bir kız zayıflamak isterken öldü. Hem de kliniğin sayfa sayfa “mucizeler merkezi” gibi sunulduğu sırada.

Bir okur mektubu geldi aklıma. Diyordu ki “Göğüslerime silikon yaptırdım. Bir süre sonra biri patladı, acılar içinde kıvrandım. Doktor ‘olur böyle şeyler’ dedi, yeniden ameliyat oldum. Bir süre sonra diğer göğsümde aynı şey oldu. Acı çektim. Oysa ameliyat için gittiğimde bana bu risklerden söz etselerdi belki de göze almaz, ameliyat olmazdım.”

Gazetede yayınlanan bu mektup kimsenin gözüne çarpmamış olabilir. Ama kilo vermek isterken yaşamını yitiren genç kızın ölümü yeterince çarpıcı.

Çarpıcı ama unutulacak. Çünkü en büyük gazetelerin eklerinde estetik köşeleri var. Çünkü o köşelerdeki doktorlar güzellik için kesilmeniz gerektiğini söylüyorlar.

Adını vermekte sakınca yok. Kelebek ekinin 8 Eylül tarihli nüshasında, Dr. Nuri Soysal yalnızca o gün bakın kaç yerinizin kesilebileceğini yazıyor:

- İnce ayak bileğiniz kalınlaştırılır.
- İnce baldırlara implant yerleştirilir. Pantolon yakışsın.
- Boyundaki fazla yağlar alınır. Açık kıyafetlerde daha estetik dursun.
- Memeler birbirinden uzaklaştırılır. Dekoltenizin güzel görünsün.
- “O” bacaklara başka yerden alınan yağlar nakledilir. Kötü görünmesin.

Doktorluk değil, bir nevi kasaplık sanki…

CNBC-e’de, yayınlanan Nip-Tuck dizisi estetik ameliyatları konu ediyordu. Dizinin en önemli yeri ameliyat olmak isteyen hastanın iki doktoru da ameliyatın gerekliliğine inandırmasıydı. Ameliyat mutlaka sağlıkla ilgili olmalıydı.

Bizde iş çığırından çıktı. Ne doktorların etik kurulları ne de medya kendi etik denetimini yapmıyor. Böyle denetim dışı bir dönem anımsamıyorum.

Estetik ameliyatların artmasını bir yandan tıp dünyasındaki yenilikler besliyor bir yandan postmodern zamanların “hayatta hiçbir şeyi değiştiremiyorsan bedenini değiştir” anlayışı. Bu konu uzun, girmeyeceğim.

Rol model olarak mankenlerin sunulduğu bir dünya.

Gerçek trajedi tüm ameliyatlardan sonra mutluluğu bulamayınca, içindeki boşluk dolmayınca ortaya çıkar oysa.

Bir bakın etrafınıza, mutlu evlilikleri çirkin kadınlar yapar. Mesele ilişkinin içidir, dışı değil.

Öleceksek güzel ölmemiz gerekmiyor aslında.

Ve güzellik on para etmiyor, ona aşkla bakan yoksa…

AKLIMDA KALAN

“Neden Orhan Pamuk kitabı alırız?” sorusu: O kadar çok sordunuz ki “Madem bir avuç entelektüel dışında kitaplarını bitiren pek yok, neden almaya devam ediyorlar?” diye. Yanıtı basit: İmaj transferi için. Bir Orhan Pamuk kitabıyla görünmenin ya da “Orhan Pamuk okuyorum” demenin yararları çoktur. Birden entelektüel biri olup çıkarsınız. Yalnızca öyle algılanmakla kalmaz karşınızdaki insanda “vay, ben okuyamadım ama bak çatır çatır okuyor. Belli etmese de demek ki çok zeki” düşüncesine yol açarsınız. Ciddiye alınma yüzdeniz O.P.’den önce ve O.P.’den sonra olarak ikiye ayrılıverir.

(Haberturk.com 10.09.2008)